TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, çocuk istismarını Adalet, İçişleri, Aile ve Sosyal Hizmetler, Milli Eğitim, Kültür ve Turizm ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarına verdiği soru önergeleriyle gündeme getirdi.
Soru önergesiyle devlet kurumlarının istismar sürecinde ne yaptığını sorgulayan Kadıgil, “AKP Türkiyesinde cemaatlere terk edilen çocuklarımız ya istismar ediliyor ya kafası kesiliyor ya yanarak can veriyor ya da canına kıyıyor. Devlet ne yapıyor? 3-5 oy uğruna tarikatların istismarına göz yumuyor” dedi.
“O KUTSAL AİLENİZ YERİN DİBİNE BATSIN”
Kadıgil, “Hiranur Vakfı’nın müritleriyle kurduğu bu düzene göz yuman devlet, ne CEDAW’dan ne BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden ne Anayasa’dan ne de kanunlarından doğan tek bir yükümlülüğü yerine getirememiş demek oluyor. Bir kız çocuğu, annesi tarafından saçı taranıp istismarcının koynuna yollanıyor ve bu da bir oyun olarak izah ediliyorsa, şu an bu işe göz yuman tüm yetkililerin istifa etmesi gerekir. İstanbul Sözleşmesi aile yapısını ve toplum ahlakını bozacak diye korkan mollaların ve onların hamilerinin ‘kutsal aile’ dedikleri buysa, o kutsal aileniz yerin dibine batsın” ifadelerini kullandı.
“DAVAYA MÜDAHİL OLACAK MISINIZ?”
Adalet Bakanlığına, kemik yaşı tespitinde istismar edilen çocuk yerine 21 yaşında bir kadının sokulmasına rağmen rapor düzenleyen kamu görevlileri hakkında inceleme başlatılıp başlatılmadığını ve neden hala tutuklu tek bir şüphelinin olmadığını soran Kadıgil, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bir dizi soru yöneltti.
Kadıgil, Bakan Yanık’a “Vakfın üyeleri ve cemaatin müritleri tarafından temas edilen kaç çocuk istismar edilmiştir? Bu çocuklar için çocuk koruma sistemine dahil edilmeleri yönünde bir kararınız olacak mıdır? İstismar mağduru kız çocuğunun kendisi ve çocukları için herhangi bir koruma tedbiri uygulanmış mıdır? Çocukların akıbeti nedir? Bakanlığınız söz konusu davaya müdahil olacak mıdır?” diye sordu.
“KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ NE YAPTINIZ?
İçişleri Bakanlığına “Yaşanan olayda kız çocuğunun istismarına giden sürecin kamusal alanda pek çok tanık huzurunda yaşandığı açıktır. Muhit karakoluna ya da mahalle muhtarına ulaşan herhangi bir ihbar var mıdır? İstismarı ihbar yükümlülüğü bulunan kamu personeli hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?” sorularını yönelten Kadıgil, Milli Eğitim Bakanına ise zorunlu eğitimden mahrum edilen çocukların sayısını sordu.
Kadıgil, “İstismar mağduru çocuğun eğitim hakkı elinden alınarak zorunlu eğitim sisteminin içinde yer almamış olması halinde; okula göndermeyen ebeveynleri hakkında herhangi bir işlem uygulanmış mıdır? Zorunlu eğitime devam etmeyen çocuklar tespit edilmemekte midir? Herhangi bir eğitim kurumda kaydı olmayan kaç çocuk vardır? Bu çocukların cinsiyet dağılımı nedir? Çocuklarını eğitim hakkında mahrum eden ailelere ilişkin bugüne dek ne tür bir yasal işlem uygulanmıştır?” sorularına yanıt istedi.
Kadıgil ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe Yerleşkesinin bulunduğu arazinin niteliğinin neden değiştirilerek Vakfa verildiğini sordu.