FIVB dünya sıralamasının “1” numarası, Avrupa şampiyonu ve Türkiye’nin gururu A Milli Kadın Voleybol Takımı ile Fenerbahçe Opet’in yıldız liberosu Gizem Örge, “Kadın Voleybol Milli Takımımızda başardıklarımızla tüm Türkiye’nin gururu olduk, kadınlara, kız çocuklarına ilham verdik.” dedi.
Gizem Örge, Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki Çamlıca Mahallesi’nde bulunan Harzemşahlar İlkokulu’ndaki sınıfında Anadolu Ajansına açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Opet’in Vodafone Sultanlar Ligi’nde Ankara’da PTT ile oynadığı maç için başkente gelen ve kamptan kısa süre izin alarak mahallesini, ailesini, okulunu ziyaret eden Gizem’e, voleybol topunu ilk kez eline aldığı Harzemşahlar İlkokulu’nda sürpriz bir karşılama yapıldı.
Kendisini örnek alan çocukların ve ailelerinin sevgi gösterisinden çok etkilenen ve “Benim için çok gurur verici bir andı.” diyen 30 yaşındaki başarılı sporcu şöyle konuştu:
“Mahalleye her geldiğimde okulumun önünden geçerken nostalji yaşıyorum. Okulumun içine uzun yıllardır girmiyordum. Şimdi anılarım canlandı. Voleybola başladığım yer Harzemşahlar İlkokulu’nun bahçesidir. Manşet almayı, servis atmayı mahallede öğrendim. Çok keyifli bir çocukluktu. Bu dönemde sokakta büyüme şansı bulamayan çocuklar için üzülüyorum. Biz şanslı bir jenerasyonduk. Hacı amcamız vardı, akşamüzeri gelip voleybol filesi kurardı. O olmadığı zamanda da mahallenin gençleri bu görevi üstlenirdi. Her akşam 6’ya 6 gerçek voleybol maçı yapardık. Çok küçüktüm, birisi çıksa da yerine beni alsalar diye beklerdim.”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kız çocuklarına da seslenen Gizem, “Voleybol benim için çocuklukta sadece bir oyundu. Oynarken çok keyif aldığım bir şeydi ve hayalim gerçekleşti. Hayalimin peşinden gitmekten hiç vazgeçmedim. Voleybol hayalime hayat verdi. Kız çocuklarına en büyük tavsiyem, hayallerinin peşinden gitmeyi bırakmasınlar.” diye konuştu.
Mahallelinin gururu
Türkiye’nin gururu olan Gizem Örge’ye mahalle sakinleri de ayrı bir sevgi gösteriyor.
Mahallelinin kendisine ilgisinden mutlu olan Gizem, “Çok keyifli. Kadın Voleybol Milli Takımımızda başardıklarımızla tüm Türkiye’nin gururu olduk, kadınlara, kız çocuklarına ilham verdik. Bu çok kıymetli. Onlara hayallerinin peşinden gitme gücünü gösterdik. Pek çok kız çocuğuna ‘Ben de Gizem ablam, Eda ablam gibi olabilirim’ inancını verdik. Kazandığımız kupalardan daha fazlasını başardık. Sporda yeni bir çağ başlattık. Spor okulları kayıtları bizim şampiyonluktan sonra resmen patladı. ‘Sporla ne olacak?’ diyen ailelerin bakış açılarını da değiştirdik. Çocukken bir fotoğrafım var, üzerimde Fenerbahçe forması, okulun bahçesinde voleybol oynuyorum. O fotoğrafı sosyal medyaya koysam beni tanıyamazlar.” ifadelerini kullandı.
Babasının desteği, abisiyle ilişkisi
Gizem Örge, Avrupa şampiyonluğundan sonra “Baba ben buradayım.” diyerek tüm Türkiye’yi duygulandırmasıyla ilgili, şunları kaydetti:
“Çok kıymetli özel bir andı şampiyon olduğumuz an. Voleybol hayalimin peşinden koşmaya başladığım zamandan beri babamda benimle birlikte koşuyor. Bir gün bile ‘of’ demedi. Çamlıca Mahallesi’nden Demetevler’e yürürdüm. Babam iş çıkışı, her akşam beni alır eve getirirdi. Babam bizim takımın da babası gibiydi. Takımla turnuvalara, deplasmanlara gelirdi. Her gün antrenmana baklavayla, muzla gelirdi. Takıma asla eli boş gelmezdi. Ankara’dan ayrılana kadar hep yanımdaydı. Daha sonra fiilen yanımda olamasalar da annem de babam da hep beni desteklediler. Milli takımda olmadığım dönemde de üzüntüme ortak oldular. O yüzden yaşadığım gururu, mutluluk anını onlarla paylaşmak istedim.”
Gizem, tiyatrocu ağabeyi Hakan Örge’nin de kendisine desteğinin altını çizerek, “Çocukken ağabeyimle çok didişirdik. İlkokul dönemlerinde benimle çok uğraşırdı. Birbirimizi epey zorladığımız dönemler oldu ama kılıma zarar gelse ağabeyim dünyayı yakar. Bilirim ki zor günlerimde ağabeyim yanımda olur.” dedi.
“Olimpiyatlar en büyük hayalimdi”
Milli libero, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda altın madalyanın en büyük adayının “Filenin Sultanları” olduğunu söyledi.
Olimpiyat tecrübesi yaşamadığını dile getiren Gizem, “Olimpik sporcu olmak beni çok heyecanlandırıyor. Kariyerimde şu ana kadar bütün hedeflerimi gerçekleştirdim. Olimpiyata daha önce gitmek kısmet olmadı. Voleybol takvimimiz çok yoğun. Sezonun en yoğun trafiği şimdi başlıyor. Olimpiyatlar en büyük hayalimdi. Paris’te altın madalyanın en önde gelen adaylarından biriyiz. Başarmak için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.
Milli takım için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını vurgulayan Gizem, “Vatan için mücadele ederken, ailenizden uzak kalırsınız. Herkes ailesinin yanında olmak ister ama bizim yaşadığımız ya da yaşattığımız duygu, bu fedakarlığa değiyor. Bu da bizi motive ediyor. Çok yoruluyoruz ama motivasyonumuz ay-yıldızlı formayı taşımak.” değerlendirmesinde bulundu.
Çocukluk aşkı: Fenerbahçe
Gizem Örge, çocukluk aşkı Fenerbahçe’de forma giymenin büyük bir gurur olduğunu ifade etti.
Fenerbahçe arması taşımanın kendisi için önemine vurgu yapan Gizem, “Büyüğünden küçüğüne aile olarak koyu Fenerbahçeliyiz. Transfer olduğumda ailemde bayram havası yaşandı. Fenerbahçe benim çocukluk aşkımdı. Renklerine bağlı olduğum takım için mücadele etmek ayrı bir gurur ve onur. Fenerbahçe’ye geldikten sonra kariyerimde yukarıya doğru ciddi bir ivme oldu. Fenerbahçe için mücadele etmek çok keyifli. Fenerbahçe her zaman farklıydı ama içine girip onun için mücadele etmek daha büyük gurur. Bu sezon da hocamızla, takımımızla, taraftarlarımızla hedeflerimize doğru yürüyoruz.” diyerek düşüncelerini aktardı.
“Savunma Bakanı” lakabının kendisine büyük gurur verdiğini anlatan başarılı sporcu, “Çok kıymetli bir lakap. Fenerbahçe’de tekrar kendimi buldum, taraftarlar beni benimsedi, sevdi. Milli takımda da böyle anılıyorum ve çok kıymetli benim için.” değerlendirmesini yaptı.
“Vargas bizim kahramanımız”
Milli takımdan ve Fenerbahçe’den takım arkadaşı Melissa Vargas’ı öven Gizem Örge, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vargas’ın yaşadıkları kolay değil. Başka ülkeden geldi. Uzun yıllardır Türkiye’de mücadele ediyor. Muazzam bir enerjisi var. Dans etmeyi çok seviyor. Sahada gözü karadır. Defans oyuncusu olarak benim atlamayı bazen gözüme kestiremediğim toplara Vargas’ın kafa göz daldığını görüyorum. Sakatlanır diye aklım çıkıyor. Milli takım formasının hakkını sonuna kadar veriyor. Vargas bizim kahramanımız. Ülke olarak onunla gurur duyuyoruz.”
A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Daniele Santarelli’nin kendilerine büyük bir enerji verdiğini anlatan Gizem, “Guidetti de uzun yıllar emek verdi. O dönemde iyi bir ivme yakalandı. Çok antrenörle çalıştım ama daha önce Santarelli kadar enerjik bir insan görmedim. Avrupa Şampiyonası’nda İtalya maçı için ‘maç gidiyor’ dediğimizde bile pozitif kaldı ve takıma öz güven verdi. Farkı da buradan geliyor. Bize çok güveniyor. Çok dengeli, profesyonel bir ilişki kuruyor. Dört ay kampta kalmak hiç kolay değil. Psikolojiyi zorluyor. Santarelli bunu keyifli hale getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Lefter’i izleyen dede, aileyi de Fenerbahçeli yaptı
Gizem Örge’nin dedesi Mustafa Demir, torunuyla büyük gurur duyduğunu belirterek, ailece Fenerbahçeli olma hikayelerini şöyle anlattı:
“1954 yılının mayıs ayında Ankara’da Güneşspor-Fenerbahçe maçı vardı. Lefter’i izledim. O günden beri Fenerbahçeliyim. Bütün aileme de Fenerbahçe’nin güzelliklerini anlattım. Gizem bizim her şeyimiz. Onunla gurur duyuyoruz. ‘Filenin Sultanları ile Türkiye gurur duyuyor. Ülkemize şan şöhret kazandırdılar. Hepsini çok seviyoruz. Onların başarısının daim olmasını diliyoruz. Ben uzun yıllar futbol ve voleybol hakemliği yaptım. Ömrümüzün sonunda bize en büyük mükafatları verdi kızlarımız. Gizem ‘Fenerbahçe’ye gelsin’ diye çok dua ettim. Sonunda dualarım kabul oldu. Fenerbahçe’de olduğu için çok daha fazla gururlanıyoruz. Nerede olursa olsun gurur duyarım ama Fenerbahçe’de olması daha başka.”